Stoltenberg, İngiltere’nin The Telegraph gazetesinin podcast yayınında gazeteci Joe Barnes’ın sorularını yanıtladı.
İnglitere’de 4 Temmuz’da yapılacak genel seçimlerin ardından NATO’nun milli gelirin yüzde 2’sini savunmaya harcama sözüne bağlılığın devamını beklediklerini kaydeden Stoltenberg, “Soğuk savaş sonrası tansiyon düştüğünde savunmaya ayrılan bütçeyi düşürmüştük ancak tansiyon yeniden yükseliyor ve savunma harcamalarını artırmak gerekiyor.” dedi.
Stoltenberg, kendi görevi döneminde NATO’nun nükleer konusunda daha şeffaf hale geldiğini anlatarak, “Şeffaflığın, nükleer bir ittifak olduğumuza ilişkin doğru mesajını vermeye yardımcı olduğunu düşünüyorum, NATO’nun hedefi nükleersiz bir dünyadır ancak nükleer silahlar var oldukça biz de nükleer bir ittifak olmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
Rusya ve Çin’in nükleer silah kapasitesine önemli yatırım yaptıklarına dikkati çeken Stoltenberg, 2020’lerin sonunda iki ülkenin toplam 1000 nükleer başlıklı silaha sahip olma beklentisine işaret etti.
Stoltenberg, Çin, Rusya ve Kuzey Kore’de nükleer silahlar bulunurken NATO’da olmamasının daha tehlikeli bir dünyayı ortaya çıkaracağını söyledi.
NATO’nun nükleer caydırıcılığını artırmaya çalıştığını da vurgulayan Stoltenberg, şöyle devam etti:
“ABD, B61 bombalarını (havadan karaya serbest düşümlü taktik nükleer bomba) modernize ediyor. Avrupa’da da başlıkları bulunuyor. Avrupalı müttefikler ise NATO’nun nükleer misyonuna hizmet eden uçaklarını modernize ediyor. İngiltere’nin kendi nükleer silahları bulunuyor. Kaç savaş başlığının hazır, kaç başlığın depolarda olacağına ilişkin operasyonel detaylara girmeyeceğim ancak bunları birbirimize danışmamız gerek ve NATO şu an bunu yapıyor.”
“Güvenlik çıkarlarımıza uygun olanı, Putin’in Ukrayna’da kazanmasını engellemektir”
Stoltenberg, Avrupa’da ve ABD’deki seçimlerde aşırı sağın yükselmesine yönelik soruyu da yanıtlayarak, “NATO’yu güçlü kılmak tüm İttifak üyelerinin çıkarınadır çünkü daha tehlikeli bir dünyada yaşıyoruz. Daha tehlikeli bir dünyada Avrupa ve Kuzey Amerika’nın omuz omuza durması önemlidir.” değerlendirmesinde bulundu.
NATO’nun Ukrayna’ya desteğine de değinen Stoltenberg, “Eğer (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin Ukrayna’da kazanırsa, bizim kesinlikle daha da korunmasız hale geleceğimize inanıyorum. Putin, ne zaman başka bir ülkeye karşı askeri güç kullansa istediğini aldı. Bunun böyle olmayacağını göstermeli ve savunma harcamalarımızı artırmalıyız. Bizim güvenlik çıkarlarımıza uygun olanı, Putin’in Ukrayna’da kazanmasını engellemektir.” ifadelerini kullandı.
Stoltenberg, Ukrayna’ya sağlanan askeri desteğin yüzde 99’unun NATO ülkelerinden geldiğini, bu sayede Ukrayna’nın savaşın başından bu yana kaybettiği yerlerin yüzde 50’sini geri aldığını dile getirdi.